Türkiye’nin Washington Büyükelçisi David Barrack, son günlerde artan gerginliğe dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Barrack, Suriye’deki iç savaştan etkilenen bölgesel dinamikler ve özellikle Şam yönetimi ile PKK/YPG arasında süregelen sorunların altını çizdi. Suriye’nin kuzeyinde, PKK'nın uzantısı olarak kabul edilen YPG ile Esad rejimi arasındaki ilişkilerin giderek karmaşık bir hal aldığını belirten Barrack, bu durumun bölgedeki barış ve istikrar için büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.
Büyükelçi Barrack, açıklamalarında özellikle PKK/YPG'nin Suriye'de nasıl bir yapıya sahip olduğunu ve bu yapının Esad rejimi ile olan ilişkilerini ortaya koydu. YPG, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin desteğini alarak, Suriye'nin kuzeyinde ciddi bir güç haline geldi. Bununla birlikte, Türkiye'nin YPG'yi terör örgütü olarak tanıması ve bu bağlamda Esad yönetiminin YPG ile olan ilişkisi, pek çok sorunu da beraberinde getiriyor. YPG’nin özellikle Türkiye sınırına yakın bölgelerdeki varlığı, Türkiye için güvenlik tehdidi oluştururken, Esad yönetimi bu durumu nasıl yöneteceğine dair keskin bir tutum sergiliyor.
Barrack, devam eden sorunların sadece Türkiye ve Suriye ile sınırlı kalmadığını, aynı zamanda bölgedeki diğer ülkeleri de etkilediğini vurguladı. PKK/YPG'nin faaliyetleri, Irak'ın kuzeyine de sıçrayarak, bu bölgedeki istikrarı tehdit ediyor. Ancak, Esad yönetiminin YPG ile olan ilişkisi, bölgedeki diğer aktörler için büyük bir belirsizlik yaratıyor. Büyükelçi, bu belirsizliklerin diplomatik süreçlerin önünde bir engel oluşturduğunu ve uluslararası toplumun bu konuya daha dikkatli yaklaşması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin, Suriye’deki bu karmaşık duruma dair çözüm arayışlarının devam ettiğini ve PKK/YPG’nin mevcudiyetinin sona erdirilmesi gerektiğini yineledi.
Bunun yanı sıra, Barrack, Şam’ın YPG ile olan gerginliği çözme konusunda atılması gereken adımlara da dikkat çekti. Hem aşırılıkçı grupların hem de siyasi duruşların, Suriye’nin geleceği açısından hayati öneme sahip olduğunu vurgulayan Büyükelçi, özellikle bölgede sağlıklı bir barış ortamı oluşturmak için işbirliği yapılması gerektiğinin altını çizdi. Zira, PKK/YPG’nin varlığı, sadece Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmekle kalmayıp, aynı zamanda bölge halklarının da huzurunu tehdit eden bir unsur haline gelmiştir.
Büyükelçi Barrack’ın açıklamaları, Suriye'deki durumun ne denli karmaşık olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Gerginliklerin sürmesi, sadece bölgedeki siyasi dinamiklere değil, aynı zamanda insani duruma da olumsuz yansımaktadır. Dolayısıyla, bu konu hem ulusal hem de uluslararası düzeyde geniş bir diplomatik işbirliği gerektirmektedir. Barrack, Türkiye’nin bu konuda uluslararası toplumdan destek beklediğini de dile getirdi. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’ni YPG’ye verdiği destekten dolayı eleştirerek, bu desteğin Suriye’deki barış sürecine olumsuz etki ettiğini belirtti. Sonuç olarak, Barrack’ın açıklamaları, Suriye’deki durumun hem ulusal hem uluslararası düzeyde ele alınması gereken bir mesele olduğuna dair güçlü bir mesaj taşıyor.