Son günlerde yaşanan bir olay, öğretmenlik mesleğinin sadece eğitim vermekle sınırlı olmadığını bir kez daha gözler önüne serdi. Okulda düzenlenen bir etkinlik sırasında, bir öğrenci yutma güçlüğü çekmeye başladı. Çevresindeki öğrenciler panikle bağırırken, bu durumu fark eden öğretmen hemen harekete geçti. Uyguladığı Heimlich manevrası sayesinde genç öğrencinin hayatı kurtarıldı.
Olay, geçen hafta bir ilkokulda gerçekleşti. Öğrencilerin birbirleriyle etkileşimde bulunduğu bir oyun sırasında, bir çocuğun ani bir şekilde boğulma belirtileri gösterdiği fark edildi. Çocuk, yediği lokmanın boğazına kaçtığı için nefes almakta zorlanıyordu. Okulda bulunan diğer öğretmenler ve öğrenciler, durumu hemen anladılar. Ancak birçok kişi ne yapacağını bilemedi. Panik anında, öğretmen Marisa Yıldız hemen durumu değerlendirerek öncelikle çocuğunu sakinleştirmeye çalıştı.
Öğretmen Yıldız, uzun yıllar boyunca aldığı ilkyardım eğitimi sayesinde hemen Heimlich manevrasını uygulamak için çocuğun arkasına geçti. Öğrenciyi dikkatlice destekleyerek, derin bir nefes almasını ve kendisini rahat hissetmesini sağladı. Ardından esas müdahale olan Heimlich manevrasını süratlice gerçekleştirdi. Kollarını beline sararak yukarı doğru baskı yaptı ve bu basınç, çocuğun boğazında sıkışan lokmanın dışarı çıkmasını sağladı. O an, okulda tüm dikkatler Yıldız ve küçük öğrencinin üzerindeydi.
Olayın hemen ardından öğretmenin zamanında müdahalesi neticesinde öğrenci kısa bir süre içinde rahatladı ve tekrar nefes almaya başladı. Gerek diğer öğretmenler, gerekse öğrenciler, Yıldız'a olan minnettarlıklarını sıkça dile getirdiler. Öğrencinin aileleri ise, öğretmenle görüşme sağlayarak onun cesaretine olan hayranlıklarını ifade ettiler. Olaydan sonra yapılan okul toplantısında, Yıldız'ın hızlı düşünme ve cesur eylemi, tüm öğretmenlere ilham kaynağı oldu. Yıldız, bu olayın öğretmenlik mesleği açısından ne denli önemli olduğunu vurgularken, öğrencilere de acil durumlarda ne yapmaları gerektiği konusunda bilgiler vereceklerinin altını çizdi.
Bu olay, toplumda eğitimcilerin sadece ders vermekle kalmadığını, aynı zamanda asıl hayat kurtarıcı olabilecekleri durumlarla karşılaşabileceklerini gösteriyor. Öğretmenler, her zaman öğrencilerinin yanı başında olmanın yanı sıra onları hayata hazırlamakla da görevli. Bu tür durumlarda, eğitimcilerin ve sağlık çalışanlarının önceden aldıkları eğitimler büyük bir önem taşıyor. Heimlich manevrası gibi basit ama etkili yöntemler, hayati tehlikelerde hızlı karar verme sürecinde kritik rol oynuyor.
Yaşanan bu olay, okullarda acil durum eğitimlerinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Her eğitim kurumu, öğretmenlerin ilk yardım bilgilerini güncel tutmaları ve gerektiğinde bu tür eğitimleri almış olmaları konusunda teşvik edilmelidir. Özellikle çocukların bulunduğu sosyal ortamlarda, bu tür olayların başgösterebileceği unutulmamalıdır. Öğrencilerin güvenliği, her eğitim kurumunun bir numaralı önceliği olmalıdır ve buna yönelik gereken önlemler mutlaka hayata geçirilmelidir.
Sonuç olarak, öğretmen Marisa Yıldız’ın cesareti ve bilgisi, bir öğrencinin hayatını kurtarmada hayati bir rol üstlendi. Olayın tanıkları olan diğer öğretmenler, Yıldız’ı bir kahraman olarak adlandırdılar; zira o an doğru hamleleri yaparak hayat kurtardı. Bu tür davranışların, eğitim camiasında daha fazla örnek teşkil etmesi ve öğretmenlerin tüm öğrencilerine karşı sorumluluklarının bilincinde olmaları sağlanmalıdır. Okullar, hayatten tecrübeler edinme ve bunları paylaşma yerleri olmalı; bu sayede hem eğitimcilerin hem de öğrencilerin güvenliği artırılmalıdır.